Kanser Nedir ?

Bu amansız hastalık, “değişime uğramış” hücrelerin kontrolsüz büyüme ve yayılmasından kaynaklanır. Bu oluşumda kanser hücreleri, çeşitli nedenlerden dolayı değişime uğramalarıyla birlikte sürekli ve amansızca bölünmelere maruz kalırlar. Aslında kanser hücreleri dışarıdan gelen yabancı kökenli hücreler değildirler; insan vücudunda bulunan normal hücrelerin değişime uğramasından kaynaklanırlar.

   Sonuçta engellenemeyen kanserli hücrelerin sürekli bölünme olayı zaman içerisinde bu hücreleri bir yumak halinde bir araya getirir ki bu ‘yumağa’ tıp dilinde tümör adı verilir. Buna halk arasında “ur” da denilir. Bu ur veya urlar içinde bulundukları organ veya organlarda büyümeye devam ederek bu organ veya organların olağan fonksiyonlarını yani işlevlerini olumsuz etkileyerek zaman içerisinde bu etkilenen organları saf dışı bırakırlar ki bu durum da iflas etmeye yüz tutmuş kanserli vücudun ölümünü beraberinde getirir.

   Unutmayalım ki kanserli hücre bulunduğu organın adını alarak kanser tipini tayin eder. Örnek olarak diyebiliriz ki, normal akciğer hücrelerinin kanserli hücrelere dönüşmesi ile akciğer kanseri oluşur. Aynı şekilde bir kadının meme dokusu içerisinde değişime uğrayan normal meme hücreleri kanser hücrelerine dönüştükten sonra oluşturdukları ‘ur’ meme kanseri olarak bilinir.

   Bu noktada halk arasındaki bazı yanlış anlamalardan söz etmek istiyorum. Bir akciğer kanseri kemiğe veya karaciğere sıçrayabilir. Bu tip sıçramaya veya yayılmaya maruz kalmış hastada ‘kemik kanseri’ veya ‘karaciğer kanseri’ var demek değildir; aksine doğrusu bu hastada kemiğe ve karaciğere yayılma yapmış (metastaz yapmış) akciğer kanseri vardır. Yani kanser yayılmış olsa bile ilk başladığı organ bu hastalığın doğru tanımında esastır.

   Okuyucu olarak “kanser kanserdir, hastalık yayılmışsa yayılmış ne fark eder. Ha, akciğerde, ha kemikte, ha karaciğerde” diyebilirsiniz. Ama doktor olarak tedavi uygulayacağımız zaman kanserin ‘ana kaynağını’ yani ilk oluştuğu yeri bilmek durumundayız. Çünkü her kanserin tedavisi oluştuğu organ sistemine göre farklıdır. Yani akciğer kanseri ile karaciğer kanserinin tedavileri tamamen farklıdır. Eğer bu ayırımı yapamazsak o zaman uygulamak istediğimiz tedavilerde de başarısız olacağımız da aşikardır.

   Kanser hücreleri zaman içerisinde içinde bulunduğu organdan gerek “lenf ” sistemi yoluyla gerekse de kan yoluyla vücudun başka yerlerine giderek kendilerine yeni “yuva”lar bulur ve buralarda yeni urlar oluştururlar. Bu safhada artık hastalık yayılmış sayılır. Hastalığın ilk başladığı organdan başka organ veya organlara yayılmasına tıp dilinde “metastaz” denilir.